Ramazanda Sağlıklı Beslenmek Mümkün mü?
Ramazanda Sağlıklı
Beslenmek Mümkün mü?
Bu Yazım 28.04.2020 tarihinde Diriliş Postası Gazetesinde Yayınlanmıştır.
Ramazan
ayında, oruç tutanlar beslenme ve yaşam şeklini rahatlıkla kontrol altına
alabilirler. Eğer hem oruç tutar hem de yemeklerde sağlıklı beslenmeye dikkat
ederlerse, vücut ve hücreler kendini yenileyebilmektedir. Yapılan bilimsel
araştırmalar da bunu ortaya koyuyor.
Ramazan Dengeli Beslenme İçin Bir Fırsat Ayıdır
Oruç tutmanın sağlık açısından
çok faydalı olduğuna da inanıyorum. Ramazan, normal zamanlardan farklı olarak,
yeme içme açısından uzun bir süre vücudu dinlendirdiğimiz bir zaman dilimidir.
Hatta şu aralar bazı diyetisyenler, uzun dönem aç kalma diyet sistemini bile uygulamaktadırlar.
Buda gösteriyor ki uzun zaman açlığa sabretmek sağlık açısından vücut için
gerekli bir faaliyettir. Aslında oruç tutmak sadece aç kalmak değildir, bilakis
iradeyi kontrol altına alarak yapılmış bedensel bir sağlık hareketidir. Normal
zamanlarda 5-6 saat aç kalamayan bünye Ramazan ayında 15 saatin üstünde açlığa dayanabilmektedir.
Çoğu zaman yapılan diyetlerin bozulması hep irademize hakim olamayışımızdan
kaynaklanmıyor muydu? İşte Ramazan tam bu anlamda bize bir fırsat sunuyor. Bu
ayı sağlıklı beslenme açısından değerlendirebilen, bu ayın bitiminde çok
sağlıklı ve yenilenmiş birisi olarak karşımıza çıkabilir. Bildiğiniz üzere Ramazanda
öğün sayısı 2’e düşüyor. Bazı bilim adamları; günde iki öğün yemeğin, vücudun
bir süre dinlenmesine, rahatlamasına, kendini toparlamasına ve fabrika
ayarlarına geri dönmesi anlamına gelir demekteler. İnsan organizması fizyolojik
olarak günde iki öğün yemeye programlanmıştır. İbni Sina’da yıllar öncesinden
sağlık için günde 2 öğünü tavsiye etmektedir.
Oruç Sağlıktır, Ancak?
Oruç sağlıktır, ancak dikkat
edilmesi gereken 4 temel konu var.
1. Bünye
kesinlikle susuz bırakılmamalıdır. Ramazanda önemli olan susuz kalmamaktır.
2. Ramazanda
mutlaka sahura kalkılmalıdır.
3. İftarda
kesinlikle fazla yenilmemelidir. Ramazanda olsa fazla yemek zararlıdır.
4. Ramazanda
bağırsakları çalıştıran yiyeceklerin tüketilmesi gereklidir.
İftara Bir Bardak Suyla Başlanmalı
Öncelikle iftara sıvı olarak su
tercih edilerek başlanmalı. Uzun saatler boyunca susuz kalan vücudun su
ihtiyacını birkaç yudum da olsa hemen vermek gerekir. Ramazanda sıvı tüketimine
çok dikkat edilmeli, çünkü Ramazanda en önemli sorun vücudun susuz kalmasıdır. Bunun
acilen dengelenmesi lazım. İlerleyen zamanlarda sıcak havanın sıvı ihtiyacını
artırdığı günlerde iftarda sıvı alımını arttıracak yiyeceklere de mutlaka
ağırlık verilmelidir. İftardan 2 saat sonra sahura kadar bol bol su içilmeli.
Bence en az 2litre
Sahura Kalkılmalı
Yeterli ve dengeli beslenmenin
sürdürülebilmesi için en az 2 öğünü tamamlamak ve sahur öğününü de atlamamak
gerekir. Bence sahura kalkmadan oruç tutmanın sağlık açısından da riski vardır.
Sahurdan sonra tekrar uykuya
yatıldığında reflü gibi mide ve hazımsızlık gibi sindirim sorunlarının
yaşanmaması için sahurda hacmi küçük ama besleyici gıdalar tercih edilmeli.
Taze ceviz, çiğ fındık, çiğ badem, yumurta, yarım yağlı peynir gibi yiyecekler
daha uzun süre tokluk sağlar ve enerji verir. Özellikle sahurda tuzlu gıdalar
yemek, susama hissini artırır. Salam, sosis, sucuk gibi şarküteri ürünleri,
içeriğindeki yoğun tuz ve katkı maddeleri açısından sahurda yemek oldukça
zararlıdır ve tansiyonun yükselmesine neden olur ve çabuk acıktırır. Açlığa
dayanma gücünü arttırmak ve kan şekerini daha dengeli götürebilmek için sahurda
mutlaka lifli yiyecekler tüketilmelidir.
Sağlıklı bir İftar Menüsü Dengeli Olmalı.
İftara, çay eşliğinde hafif
kahvaltılık malzemeleriyle hazırlanan iftariyelik tabağı ile başlanılmalı ve
arkasından çorba içilmelidir. Doğru iftariyelik tabağında kişi başına 1 adet
hurma, 2-3 tane zeytin, az tuzlu beyaz peynir, kuru kaysı veya incir, domates,
salatalık ve yeşillik olmalı. Çorba iftar saatlerinin vazgeçilmez yemeği ve
sağlıklı bir başlangıcıdır. Sebze, domates, yoğurt, ezogelin Mercimek, tarhana
veya yayla çorbası da olabilir. Arkasından ana yemek 5-10 dk. sonra yenmeli.
İftar vaktinde çok fazla yemek ya da karbonhidrat ağırlıklı pilav, makarna,
patates gibi gıdalarla beslenmek tamamen yanlıştır. Protein ve lif içeriği
yüksek olan kuru fasulye nohut mercimek gibi baklagillerin bulunduğu yemekler
yenmeli ve salatalar ile desteklenmelidir. Bu besinler fazla yemeden de doygunluk
sağlar, kan şekeri dengesini korur ve almamız gereken birçok besin öğesini
bünyesinde bulundurur. İftarda aşırı şerbetli, yağlı tatlılar yerine; sütlü
tatlılar (sütlaç, güllaç, muhallebi vb.) veya meyve tatlıları tercih
edilmelidir.
Sağlıklı İnsanın Bağırsakları İyi Çalışır
Normal zamanlarda
bağırsaklarımızın iyi çalışması sağlıklı olmanın işaretedir. Ancak Ramazanda bu
durum bazen sıkıntı oluşturabiliyor. Bence Ramazanda yine çok önemli konulardan
biri bağırsak düzenidir. Çünkü Ramazanda günlük 2 öğüne düşen yemek düzeniyle
birlikte sindirim sisteminin çalışma düzeni değişir ve kabızlık, şişkinlik,
hazımsızlık ve gaz problemleri oluşabilir. Bağırsakların daha iyi çalışmasını
sağlamak için meyve, yoğurt tüketmeye çalışılmalı ve sebze ve salataya ağırlık
verilmelidir. Bir de iftarda, bağırsakların iyi çalışması için mutlaka ana yemek
öncesi bir kaşık zeytinyağı içmeyi öneriyorum. Yulaf, erik, kayısı, enginar,
semizotu, bamya gibi besinler en çok lif içeren besinlerindendir. Bu
besinlerden tüketildiğinde bağırsak düzeni iyi işler. Bunun dışında iftar
sonrası yürüyüşler yapmak da bağırsak hareketlerini düzenler. Bunun bu aralar
mümkün olmadığını biliyorum, ama evin bahçesinde sahura kadar olan vakitte
birkaç tur atabiliriz diye düşünüyorum. Evde kalalım diyoruz ama dört duvar
arasına da kendimizi sıkıştırmayalım.
Herkese hayırlı ve bereketli geçen bir Ramazan diliyorum
Yazıyı gazetede dinleyerek okumak isteyenler alttaki resme tıklayabilirler.
Yorumlar
Yorum Gönder