Sağlıklı Buğday Merkezi “Siyez Evi”
Sağlıklı Buğday Merkezi
“Siyez Evi”
Bu Yazım 12.5.2020 tarihinde Diriliş Postası Gazetesinde Yayınlanmıştır.
https://www.dirilispostasi.com/makale/saglikli-bugday-merkezi-siyez-evi
Kastamonu'da Bulunan Siyez Evi |
Genel olarak dünyaya baktığımda,
sağlıksız beslenme noktasında sanki elbirliği yapılmış gibi, insan sağlığına
zararlı ne varsa o yapılıyor. Gıda maddeleri üretiminde sağlıksız katkı
maddeleri kullanımına devam ediliyor, bakliyatın genetiği ile oynanıyor ve
sağlıksız ama ticari kazanç olarak ne mümkünse o yapılıyor. Bunun tabi bir
sonucu olarak da obezite almış başını gidiyor. Biz de elimizden geldiğince
sağlıklı beslenme ile ilgili hep bir şeyler anlatmaya veya yazmaya çalışıyoruz.
Bu konuda diyet listeleri hazırlanıyor, sağlık için bitkiler, baharatlar
tavsiye ediliyor veya sağlıklı yemek tarifleri veriliyor. Ama çok önemli bir
mesafe de aldığımız yok gibi. Nedeni ise temelde sanırım çok önemli bir hata
yapıyor veya bir şeyi atlıyoruz. Türk toplumu olarak bizler yemeği ekmeksiz
yemez ve sofrayı da bulgursuz kurmayız. Yani buğday ve ekmek bizim için en temel
besin maddelerimizdir ve bunlardan da bir türlü vazgeçemiyoruz. Peki, bunlar
gerçekten sağlıklı mıdır? Şu an kullandığımız un ve buğday konusunda epey
şüphem var diyebilirim. Aslında sağlıklı bir un elde edebilirsek hem ekmeği sağlıklı
hale getireceğiz hem de dengeli beslenmenin önünü açacağız. Aksi halde dünya
ters istikamette yoluna devam edecektir.
Siyez Buğdayı
Onu Diğer Buğday Türlerinden Ayıran En Temel Özelliği Nedir?
En önemli özelliği tabi ki genetik
yapısının binlerce yıldır hiç bozulmadan bugüne kadar korunmasıdır. Siyez
buğdayı günümüz modern buğdaylarından farklı olarak 2n=14 kromozomludur.
Günümüz modern buğdaylarının kromozom sayıları ise 2n=42’ye kadar çıkmaktadır. Taneleri
diğer buğdaylara göre daha ufaktır. Tek başakçıklı ve sık bir kavuz yapısı var.
Bu sık kavuz yapısı hastalıklara ve zararlılara karşı bir dayanıklılık
geliştirmiştir. Siyez, gluten oranı düşük bir buğday ama sıfır değildir. Bu
yüzden çölyak rahatsızlığı olanların ya da gluten intoleransı olanların yine
dikkatli olmaları gerekir. Siyez, modern buğdaya göre iki kat daha fazla A
vitamini, daha fazla demir, folik asit, çinko, içerir. Sindirimi daha kolaydır
ve sağlık açısından daha avantajlıdır. Siyez, yüksek protein, potasyum, B6
vitamini, lutein, fosfor, esansiyel yağ asitleri ve beta-karoten içeren,
besleyici değeri yüksek bir buğday çeşididir. İçerdiği yüksek miktardaki
karotenoidler sayesinde kanser gibi ciddi hastalıkların önlenmesinde yararlıdır.
Fenolik asitlerce zengin olması, bağışıklık sistemini güçlendirerek hastalık
riskini önlemektedir.
Siyez Evi
Siyez Evi’ni duyuyordum, ancak
vakit bulup inceleme fırsatı elde edememiştim. Sevim Hanım’ın bana ürünlerini
göndermesinden sonra daha iyi tanıdım diyebilirim. Siyez unundan yapılan ekmek
çok lezzetli ve kızımın yeşil mercimekle yaptığı siyez bulgur ise şahaneydi. Sağlıklı
beslenmeye yönelik çalışmaları yapan insanları tebrik ediyor ve elimden
geldiğince de desteklemeye çalışıyorum. İşte bu noktada çok güzel çalışmalara
imza atan ve aslen Kastamonulu olan Sevim Özsoy, Kastamonu merkezde bulunan bir
konağı aslına sadık kalarak 2017 yılında Siyez Evi’ne dönüştürmüş. Nedeni ise
yıllar önce çıktıkları bu topraklara şimdi “neler yapabiliriz?” diyerek 12.000
yıllık siyez ata tohumunu insanlığa armağan etmek istemesi. Siyez Evi’nde
Kastamonu’nun geçmişi anlatılmaktadır. Burada Sümerbank’tan Siyez Buğdayı’na,
Ilgaz’dan Daday’a, berberiden taş baskıya, Kastamonu’nun kültürel ve ekonomik
değerlerine dair pek çok şeyin tanıtımı yapılmaktadır. Burası sadece bir müze
değil, yaşayan ve misafirlerine anlatacak pek çok şeyi olan bir evdir diyor
Sevim Hanım, ayrıca bu evde Kastamonu bölgesine özgü Siyez Buğday’ı ve Siyez Buğdayından
elde edilen tüm ürünlerin satışı da yapılmaktadır.
Sevim Hanım’ın “Siyez Evi“ Projesi Neyi Amaçlamaktadır
Öncelikle Siyez ekimine elverişli
ama kullanılamayan Kastamonu’daki arazilerin tespiti yapılmış. Buraların
sahipleri olan 140 yerel çiftçi ile sözleşmeli tarım anlaşması yapan Sevim
Hanım, bu sayede siyez ekiminin yaygınlaştırılmasını ve sürdürülebilir tarım
alanları oluşturulmasını sağlamış. Diğer taraftan da siyez buğdayının ve bu
buğdayla elde edilen ürünlerin piyasaya tanıtımı yapılmış. Siyez Evi, çeşitli
festivallere ve fuarlara katılarak siyez buğdayı ile üretilen un, ezme, dövme,
bulgur, tarhana, makarna, erişte, şehriye ve kuskus ürünlerini tüketiciyle
buluşturmuş. Ayrıca siyezin 3 ana öğün ve 3 ara öğün olarak menülerde yer
alabilmesi için, şefler, beslenme uzmanları ve üniversitelerin gastronomi bölüm
hocaları ve öğrencileri ile reçeteler oluşturulmuş. Son olarak da 2019 yılında
ise İstanbul Koşuyolu’nda, sadece siyez ürünlerinden oluşan paketli gıdalar,
ekşi mayalı ekmekler ve unlu mamuller satılan “Siyez Evi Dükkân” adıyla bir
fırın/kafe hizmete açılmış.
Sonuç olarak,
Bir yandan siyezin sürdürebilir
bir verimlilik içinde üretilmesini diğer yandan toplumun sağlıklı ata tohumu
hakkında farkındalık sahibi olmasını hedefleyen Sevim Hanım, aynı zamanda tüm
bu çalışmaların yanında tarım, tohum, siyez ile ilgili birçok konferans ve
panel de düzenlemektedir. Ülkenin bu kıymetli mirasına sahip çıkarak gelecek
nesillere aktarmak için var gücüyle çalışan Siyez Evi ve Sevim Hanım, bu sene
hasat edilecek siyez buğdayını ihraç ederek, siyez ürünlerini dünya mutfaklarına
sokup yerel sermayeyi güçlendirmeyi de hedeflemektedir.
Sevim
Hanım’ı yapmış olduğu tüm faaliyetlerden dolayı tebrik ediyor, siyez buğdayını
ve ürünlerini önce ülkesine sonra tüm dünyaya tanıtma çabasında da başarılar
diliyorum.
Yorumlar
Yorum Gönder